Sosyal Medyadan Kopmak Ne Öğretir

Sosyal medyadan kopmak, bana önce bir kayıp gibi geldi. Telefonu elimden bıraktığımda sanki dünyadan dışlanacakmışım, herkesten geri kalacakmışım gibi hissettim. “Hayattan kopar mıyım, insanlardan uzaklaşır mıyım?” sorusu zihnimde dönüp duruyordu.

Ve evet, korkum bir anlamda gerçek oldu. Güncel haberleri kaçırdım, bazı insanlarla bağım koptu, gündemde olan pek çok şeyden soyutlandım. İlk günlerde bu boşluk tuhaf bir yalnızlık gibi hissettirdi.

Ama sonra fark ettim ki bu “kopuş” aslında yeni bir kapı açıyormuş. Başkalarının hayatını durmaksızın izlemekten, onları farkında bile olmadan kendimle kıyaslamaktan kurtulmuşum. Özgürleşmişim.

Her gün hiç görüşmediğim insanların paylaştıklarıyla zihnimi doldurmayı bırakınca, kendi hayatımda açılan boşluğu sessizlik değil; huzur doldurdu.

Sosyal medyadan kopmak benim için gerçekliğe dönmek demekti. Artık gözlerim başkalarının pencerelerinden değil, kendi penceremden bakıyor. Bu, kayıp değil; özgürleşmeydi.

Çünkü ben hayattan kopmadım. Aksine, hayata geri döndüm.